Anayasa Mahkemesi, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un Uluslararası İş Sözleşmelerindeki Hukuk Seçimi Serbestiyetini Öngören 27/1 Maddesini İptal Etti

Yerel mahkeme ve üst derece mahkemeleri tarafından, iş sözleşmelerinden doğan alacak davalarında, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (“MÖHUK”) 27. maddesinin 1. ve 2. fıkralarının Anayasa’ya aykırılık taşıdığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne (“AYM”) yapılan başvuruların ardından başvuruları inceleyen AYM, 2023/158 E. ve 2024/187 K. sayılı kararları kapsamında MÖHUK’un 27. maddesinin 1. fıkrasını Anayasa’nın 49. maddesine aykırı bularak iptal ederken, 2. fıkrayı ise Anayasa’ya uygun görerek iptal talebini reddetmiştir. İptal kararı 10 Mart 2025 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanmış olup, altı aylık geçiş süresi sonunda 10 Eylül 2025’te yürürlüğe girecektir.

İptal Edilen ve Korunan Hükümler

MÖHUK’un 27. maddesinin iptal edilen (1) numaralı fıkrası, iş sözleşmelerine tarafların seçtiği hukukun uygulanacağını, ancak işçinin mutat işyeri hukukunun emredici hükümlerinin sağladığı asgari korumanın korunacağını düzenlemekteydi. Anayasa Mahkemesi, hukuk seçimi serbestisinin işçi aleyhine sonuçlar doğurma ihtimalini göz önünde bulundurarak, bu hükmü Anayasa’nın 49. maddesine aykırı bulmuş ve iptaline karar vermiştir.

(2) numaralı fıkra ise, yabancılık unsuru taşıyan iş sözleşmelerinde tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları halinde işçinin işini mutat olarak yaptığı işyerinin hukukunun uygulanacağını ve işçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapmasının, bu işyerini mutat işyeri saydırmayacağını düzenlemektedir. AYM, bu düzenlemenin kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında olduğunu ve hâkimin mutat işyeri hukukunu belirlerken hukuka ve hakkaniyete uygun hareket edebileceğini değerlendirerek Anayasa’ya aykırılık taşımadığına hükmetmiştir.

İptal Kararının Gerekçeleri

Anayasa Mahkemesi, iş sözleşmelerinde hukuk seçiminin sınırlarını ve işçinin korunması ilkesini detaylı şekilde değerlendirerek, MÖHUK’un 27. maddesinin (1) fıkrasını iptal etme kararını şu gerekçelere dayandırmıştır:

1. İşçinin Daha Güçlü Koruma Sağlayan Hukuktan Yararlanmasını Engelleme Riski

AYM, iş sözleşmesine uygulanacak hukukun tarafların seçimiyle belirlenmesi durumunda, iş ilişkisinin daha sıkı bağlı olduğu hukukun devre dışı kalabileceği riskini tespit etmiştir. Hukuk seçiminin yapılmadığı senaryolarda, işçi için daha yüksek koruma standartları sağlayabilecek başka bir hukukun devreye girmesi mümkünken, mevcut düzenleme bu olasılığı sınırlandırmaktadır. Bu durum, işçi için daha avantajlı olabilecek hukuki güvencelerin bertaraf edilmesine neden olabilmektedir.

2. İşçinin Pazarlık Gücünün Sınırlılığı

AYM, işçilerin işveren karşısındaki pazarlık gücünün genellikle sınırlı olduğunu ve hukuk seçimi yaparken işverenin daha avantajlı olduğu bir hukuku belirleme ihtimalinin yüksek olduğunu değerlendirmiştir. İşçinin, iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili ve kendisine daha yüksek koruma sağlayan bir hukukun sağladığı güvencelerden mahrum kalması olasılığı, iptal kararının önemli gerekçelerinden biri olmuştur.

3. Yabancı Hukukun İçeriğinin Öngörülemezliği

İşçilerin yabancı hukukun içeriğini öngörememesi ve bu hukukun uygulanmasının kendi lehine olup olmadığını tespit edememesi, hukuk seçiminin işçi açısından dezavantajlı bir duruma yol açmasına sebebiyet verebilmektedir. Anayasa Mahkemesi, iş hukuku gibi teknik bir alanda hâkimlerin bile yabancı hukukun içeriğini tespit etmekte zorlandığını, dolayısıyla işçilerin bu konuda yeterli bilgi edinmesinin ve olası sonuçları öngörmesinin neredeyse imkânsız olduğunu vurgulamıştır. Hukuk seçimi nedeniyle işçilerin yanlış tercihler yaparak, aslında daha iyi korunabilecekleri bir hukuki düzenden mahrum kalmaları ihtimalinin yüksek olduğu belirtilmiştir.

Sonuç ve Uygulama Süreci

Anayasa Mahkemesi, devletin işçilerin korunması konusundaki pozitif yükümlülüklerini vurgulayarak, MÖHUK’un 27. maddesinin (1) numaralı fıkrasının iptaline karar vermiştir. İlgili düzenleme 10 Eylül 2025 tarihinde yürürlüğe girecektir. Ancak, işçi ve işverenlerin hukuk seçimi yapmadığı senaryolarda, iş sözleşmelerinde işçinin mutat işyeri hukukunun uygulanmasını öngören (2) numaralı fıkra yürürlükte kalacaktır. Anayasa Mahkemesi, mutat işyeri hukukunun belirlenmesinin kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında olduğunu ve hâkimin hukuka ve hakkaniyete uygun bir değerlendirme yapabileceğini belirterek, bu hükmü Anayasa’ya uygun bulmuştur.

Bu karar, işçi ve işveren arasındaki uluslararası iş sözleşmelerindeki uygulanacak hukuk açısından önemli bir dönüm noktası niteliğindedir. İşverenler açısından, işçilerin korunmasını sağlayan asgari standartların dikkate alınması gerekliliği artarken, işçiler açısından ise daha iyi koruma sağlayan hukuki rejimlerden mahrum kalma riskine karşı farkındalık yaratılması gerektiği ortaya çıkmıştır. Özellikle uluslararası iş sözleşmelerindeki çerçeve göz önüne alındığı vakit, tarafların hukuk seçimi yaparken dikkatli olmaları ve sözleşmelerinde uygun hukuki güvenceleri sağlamaları büyük önem arz etmektedir.


Av. Gül ACAR (gul@cetinavukatlik.com)

Av. Alper ÇETİN (alper@cetinavukatlik.com)


Ofisimizin konu ile alakalı hizmetlerine ilişkin detaylı bilgi almak için: