Franchise Sozlesmeleri

Franchise Sözleşmeleri ve Vergi Mevzuatı Açısından İncelemeler

Uluslararası ve ulusal çaptaki franchise sözleşmelerinin vergi mevzuatı çerçevesinde inceleneceği bu yazımızda öncelikle franchiseın hukuki altyapısı ve bu hususa ilişkin tanımlar izah edilecek, ardından franchise sözleşmeleri ile tarafların mali ve vergisel bazdaki sorumlulukları, ilgili mevzuattaki güncel düzenlemelerle detaylı şekilde aktarılacaktır.

Franchising, küreselleşen ticarette markaların ve işletme modellerinin geniş bir coğrafyaya yayılmasını sağlayan, hem franchise veren hem de franchise alan için avantajlar sunan bir iş modelidir. Fransızca kökenli olan bu terim, “serbest bırakma” anlamına gelirken, İngilizcede “imtiyaz, özel satış hakkı” şeklinde karşılık bulmuştur[1]. Türk Dil Kurumu tarafından “isim hakkı” olarak tanımlanan franchising[2], bir işletmenin markasını, iş modelini ve operasyonel sistemini belirli bir hukuki çatı ve buna bağlı yazılı sözleşme çerçevesinde başka girişimcilere devretmesiyle gerçekleşir. Franchise veren, işletmenin bilgi birikimi, marka değeri ve pazarlama stratejisini franchise alana sunarken, franchise alan ise belirlenen standartlara uyarak bu sistemi işletme hakkına sahip olur. Bu sistem özellikle tanınmış veya bilinirliği olan bir markanın gücünden yararlanma fırsatı sunması, riskleri aza indirmesi ve  özellikle girişimcilere hazır bir iş modeli sağlaması nedeniyle ticari alanda büyük bir yaygınlık kazanmıştır[3].

Franchising’in modern anlamda ilk örneklerinden biri, 1860’lı yıllarda ABD’de Singer firmasının dikiş makinelerini daha geniş bir müşteri ağına ulaştırmak için geliştirdiği modeldir. Türkiye’de ise bu sistem, 1980’li yıllardan itibaren özellikle fast-food, alkolsüz içecekler ve giyim sektörlerinde hızla yayılmıştır. İlk yabancı franchise uygulaması 1986 yılında İstanbul’da açılan McDonald’s ile başlamış, ardından Pizza Hut, KFC, Pepsi ve Coca-Cola gibi global markalar da hızla bu modeli benimsemiştir[4]. Yerli franchise uygulamalarının başlangıcı ise 1985 yılında TURYAP (Emlak Bilgi Bankası) ile gerçekleşmiş[5], ardından Mudurnu Piliç ve Hacıoğlu Lahmacun, Sultanahmet Köftecisi gibi firmalar da bu modeli uygulamışlar, ülkemizde öncü olmuşlardır. Günümüzde franchising, Türkiye’de yalnızca gıda sektöründe değil, otomotiv, akaryakıt, sağlık ve otelcilik gibi birçok farklı alanda da uygulanmaktadır. Franchising hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için sürdürülebilir bir iş modeli sunarak, küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyük markalarla rekabet etmesini sağlayan etkili bir sistem haline gelmiştir[6].

1. Türk Hukukunda Franchise Sözleşmesinin Tanımı

Osman Berat Gürzumar, franchise sözleşmesini franchise verenin sahip olduğu marka, işletme modeli ve pazarlama sistemine ilişkin gayrimaddi hakları belirli bir bedel karşılığında franchise alana kullandırdığı, taraflar arasında sürekli borç ilişkisi doğuran ve her iki tarafa da yükümlülükler yükleyen isimsiz bir sözleşme olarak tanımlamıştır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi ise franchisingi, bir ürün veya hizmetin imtiyaz hakkını belirli şartlar çerçevesinde devreden ve taraflar arasında uzun vadeli bir ticari ilişki kuran sözleşmesel bir yapı olarak tanımlamaktadır[7]. Ayrıca, Rekabet Kurumu tarafından yayınlanan kılavuza göre, franchise anlaşmaları marka ve know-how lisanslarını içeren, ticari ve teknik desteğin sunulduğu ve yeknesak bir dağıtım ağı oluşturmaya imkân tanıyan bir iş modelidir[8].

2. Franchise Sözleşmesinin Unsurları

Franchise sözleşmesinde, franchise alanın bağımsız bir şekilde faaliyet göstermesi esastır. Bu bağımsızlık, kendi adına ve hesabına ticari işlemler gerçekleştirmesi anlamına gelmektedir. Franchise iş modelinin varlığı, sözleşmenin temel unsurlarından biridir. Bu iş modeli, franchise verenin pazarlama stratejisini, markasını, know-how gibi gayrimaddi varlıklarını ve organizasyon yapısını içermektedir. Franchise sözlemşelerinde, taraflar arasında dikey bir işbirliği ilişkisi bulunur. Franchise alan, franchise verene belirlenen şartlar doğrultusunda ödeme yapmakla yükümlüdür. Ödeme şekli, toptan ve tek seferde yapılan bir ödeme (lumpsum-fee) ya da belirli bir yüzdeye dayalı olarak sürekli yapılan ödemeler (royalty) şeklinde kararlaştırılabilir. Ayrıca, sözleşme kurulduğunda franchise alanın peşin bir giriş ücreti (franchisee fee) ödemesi de bilahare taraflarca kararlaştırılabilir. Franchise sözleşmesi, uzun vadeli ve sürekli bir iş ilişkisini öngörür.

3. Franchise Sözleşmelerinin Vergi Mevzuatı Açısından Değerlendirilmesi

Türk vergi mevzuatında franchising işlemlerine özgü, doğrudan düzenlenmiş belirli bir hüküm bulunmamaktadır. Franchise veren; marka, sembol, ad ve know-how gibi gayrimaddi varlıkların kullanım hakkını belirli bir bedel karşılığında franchise alana devretmektedir. Dolayısıyla, franchise sözleşmeleri kapsamında gerçekleştirilen işlemler, gayrimaddi hakların vergilendirilmesi ile ilgili düzenlemelere tabi olup, genel vergi mevzuatı çerçevesinde incelenmektedir. Bu değerlendirme, franchise alan ve franchise veren açısından ayrı ayrı ele alınmalıdır. Ayrıca, mükellefiyet statüsünün tespitinde, Kurumlar Vergisi Kanunu (“KVK”), mülkilik ilkesine dayanarak tam ve dar mükellefiyet ayrımını benimsemiştir. Bu doğrultuda, franchise sözleşmesinin tarafları olan franchise veren ve franchise alanın Türkiye’deki yerleşim durumlarına göre mükellefiyet statülerinin belirlenmesi gerekmektedir.

4. Franchise Alanın Vergilendirilmesi

Franchise alan, sözleşme gereğince çeşitli yükümlülüklere sahiptir. Bunlar; franchise bedeli ödeme, sözleşme konusu mal ve hizmetlerin sürümünü gerçekleştirme, franchise verenin talimatlarına uyma ve menfaatlerini koruma gibi yükümlülüklerdir. Bu çerçevede, franchise alanın ödediği başlangıç ücreti (franchise giriş bedeli) ile sözleşme süresince yaptığı sürekli franchise ödemeleri (royalty) vergisel açıdan önem taşımaktadır. Ödeme şekli, tek seferde toplu ödeme (lumpsum fee) veya belirli dönemlerde sürekli olarak ciro üzerinden hesaplanan ödemeler şeklinde olabilir.

Başlangıçta ödenen franchise giriş bedeli, franchise verenin marka, sembol, know-how ve diğer gayrimaddi haklarını kullanma yetkisini elde etmesini sağladığından, franchise alan tarafından gayrimaddi hak olarak aktifleştirilmelidir. Bu tutar, bilançoda “haklar” hesabında maddi olmayan duran varlık olarak gösterilmeli[9] ve Vergi Usul Kanunu’na (VUK) göre amortisman uygulamasına tabi tutulmalıdır. Mevzuata göre, franchising haklarının faydalı ömrü 15 yıl olup, amortisman oranı %6,66 olarak belirlenmiştir[10].

Buna ek olarak, franchise alanın sözleşme süresi boyunca franchise verene yaptığı sürekli ödemeler (royalty bedelleri), kira ödemesi olarak değerlendirilmektedir[11]. Bu nedenle, franchise alan tarafından bu giderler, işletmenin ticari kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilir. Kurumlar vergisi mükellefi olan franchise alanlar, reklam, pazarlama ve diğer işletme giderlerini de dikkate alındıktan sonra tüm bu ödemeleri vergi matrahından düşebilmektedir[12].

Sonuç olarak, franchise alan tarafından yapılan gayrimaddi hak bedeli ödemeleri kira niteliğinde olup, ilgili mevzuat çerçevesinde vergilendirilmektedir.

5. Franchise Verenin Vergilendirilmesi

Franchise alan tarafından yapılan ödemelerin gayrimaddi hak devri karşılığında kira olarak değerlendirilmesi, franchise veren açısından elde edilen gelirlerin gayrimenkul sermaye iradı (GMSİ) kapsamında vergilendirilmesine yol açmaktadır[13]. Franchise verenin tam mükellef bir gerçek kişi veya kurum olması, dar mükellef gerçek kişi veya kurum olması halinde uygulanacak vergisel yükümlülükler farklılık göstermektedir.

5.1. Franchise Verenin Tam Mükellef Gerçek Kişi Olması Durumunda Vergilendirme

Eğer franchise veren tam mükellef gerçek kişi ise, franchise bedeli üzerinden %20 oranında gelir vergisi stopajı uygulanacaktır (GVK/94-5.a.). Ayrıca, bu gelir nedeniyle beyan sınırının aşılması halinde, franchise veren yıllık gelir vergisi beyannamesi vermekle yükümlüdür.

Bunun yanı sıra, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinin 3/f bendi gereğince, franchise sözleşmesi kapsamında gayrimaddi hakların kiralanması işlemleri KDV’ye tabidir. Bu tür işlemler için KDV oranı %20 olup, KDV mükellefi doğrudan franchise veren taraf olmaktadır.

5.2. Franchise Verenin Tam Mükellef Kurum Olması Durumunda Vergilendirme

Eğer franchise veren bir kurumlar vergisi mükellefi ise, franchising işlemleri kapsamında elde ettiği kazançlar kurum kazancı olarak vergilendirilir. Royalty ve katkı payı ödemeleri dahil olmak üzere elde edilen tüm gelirler kurumlar vergisine tabi olup[14], %25 oranında kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilerek ödenmelidir.

Buna ek olarak, Katma Değer Vergisi Kanunu[15]’nun (“KDV”) 1. maddesinin 3/f bendi uyarınca, Gelir Vergisi Kanunu’nun[16](“GVK”) 70. maddesinde belirtilen gayrimaddi hakların kiralanması işlemleri KDV’ye tabi tutulmuştur. Franchise veren, marka, patent, ticaret unvanı, teknik bilgi (know-how) gibi gayrimaddi hakları franchise alana kiraladığı veya kullanımına sunduğu için, bu hizmetler KDV’ye tabi işlem olarak kabul edilir. Franchise veren tarafından sunulan hizmetler nedeniyle %20 KDV hesaplanmalı ve beyan edilmelidir.

5.3. Dar Mükellef Kurumların Vergilendirilmesi ve Franchise Sözleşmelerindeki Durumu

Dar mükellef kurumlar, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye dışında bulunan kurumlardır ve yalnızca Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirilirler.

Dar mükellef kurumların gayrimaddi haklardan elde ettiği gelirler ise ticari kazanç, gayrimenkul sermaye iradı veya değer artış kazancı olarak vergilendirilmektedir. Türkiye’de iş yeri veya daimi temsilcisi bulunan dar mükellef kurumlar, tam mükellefler gibi vergi yükümlülüğüne tabi olup, KDV beyannamesi vermekle de yükümlüdürler. Ancak, Türkiye’de iş yeri veya temsilcisi bulunmayan dar mükellef kurumlara yapılan ödemeler üzerinden %15 oranında kurumlar vergisi stopajı yapılması gerekmektedir (KVK m. 30). Eğer franchise veren konumundaki dar mükellef kurum Türkiye’de faaliyet göstermiyorsa, franchise bedeli ödemeleri üzerinden KDV sorumluluğu franchise alan tarafa geçmekte ve bu verginin 2 No’lu KDV beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir[17]. Ayrıca, dar mükellef kurumun bulunduğu ülke ile Türkiye arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması varsa, bu anlaşmada belirlenen hükümler uygulanarak stopaj oranları revize edilebilir.

6. Gayrimaddi Hak Bedeli Olan Franchising Gelir/Giderlerinde Çifte Vergilendirmeyi Önleme

Çifte vergilendirme, bir gelirin hem elde edildiği ülkede hem de kişinin yerleşik olduğu ülkede vergilendirilmesi sonucu ortaya çıkan bir sorundur. Ülkeler bu durumu önlemek için çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları yapmaktadır. Bu anlaşmalar genellikle OECD veya BM modeli temel alınarak düzenlenir ve kaynak veya ikamet ilkesine göre vergilendirme yetkisini belirler. Özellikle gayrimaddi hak bedelleri konusunda, çoğu anlaşmada vergileme hakkı mukim devlete bırakılmış olsa da, bazı durumlarda kaynak devletin de sınırlı bir vergilendirme yetkisi bulunur. Türkiye’nin imzaladığı anlaşmalar büyük ölçüde OECD modeline dayanmakta olup, vergi oranları genellikle %5 ile %15 arasında değişmektedir.

7. Damga Vergisi ve Harçlar Kanunu Açısından Franchising Sözleşmeleri

Franchise sözleşmeleri, Damga Vergisi Kanunu kapsamında değerlendirilmekte olup, yabancılarla yapılan franchise sözleşmeleri Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü tarafından tescile tabi olduğundan Harçlar Kanunu’na da girmektedir. Kanunun 1. maddesinde, ekli tabloda belirtilen belgelerin damga vergisine tabi olduğu belirtilmiş olup, franchise sözleşmeleri de bu kapsamda yer almaktadır. Ayrıca, 1/3. maddeye göre, yabancı ülkede düzenlenen bir sözleşme Türkiye’de resmi makamlara ibraz edildiğinde, üzerine devir veya ciro işlemi yapıldığında ya da hükümlerinden yararlanıldığında damga vergisi ödenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, Türkiye’de kullanılan yabancı menşeli franchise sözleşmeleri damga vergisine tabi olacaktır.

8. Sonuç

Franchise sözleşmeleri kapsamında yapılan ödemeler, gayrimaddi hakların kullanımı ve kiralanması olarak değerlendirildiğinden, gelir vergisi, kurumlar vergisi ve KDV yükümlülüklerine tabi olmaktadır. Franchise alan açısından ödemeler kira gideri niteliğinde olup, kurum kazancının tespitinde gider olarak yazılabilir. Franchise veren açısından ise elde edilen gelirler, tam mükellef gerçek kişi için gayrimenkul sermaye iradı olarak, kurumlar vergisi mükellefi için ise ticari kazanç olarak vergilendirilir. KDV açısından, franchise işlemleri genel olarak %20 oranında KDV’ye tabi olup, sorumluluk franchise veren veya belirli durumlarda franchise alan tarafından üstlenilmektedir.

KAYNAKÇA

  • 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu.
  • 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu.
  • 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu
  • 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu
  • 492 sayılı Harçlar Kanunu
  • Gelir İdaresi Başkanlığı Amortisman Oranları
  • Rekabet Kurumu Dikey Anlaşmalara İlişkin Kılavuz
  • GÜRZUMAR, O. B. (1995), Franchise Sözleşmeleri ve Bu Sözleşmelerin Temelini Oluşturan Sistemlerin Hukuken Korunması, İstanbul.
  • Onur Saral, Franchise Sözleşmeleri (Yüksek Lisans Tezi, Bahçeşehir Üniversitesi, 2020).
  • Begüm Dilemre. (2012). Gayrimaddi Hakların Vergilendirilmesi (Yüksek Lisans Tezi, Çankaya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü)
  • KÖSE, Y., ERDOĞAN, S. (2008), Franchising Sistemi, Türleri, Vergilendirilmesi ve Franchising İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi, Mali Pusula Dergisi, 89-100. S. 42.
  • SARISOY, Taner, Tüm Yönleriyle Franchising, For Faiting, Factoring, Leasing İşlemleri Vergi Muhasebe Uygulamaları, Maliye ve Hukuk Yayınları, Ankara,
  • İRGE ERDOĞAN, Burcu, Milletlerarası Özel Hukukta Franchise Sözleşmesine Uygulanacak Hukuk, Onikilevha Yayıncılık, İstanbul, 2016
  • KIRCA, Franchise Sözleşmesi
  • Yargıtay 19. HD., 25.06.2001 T., 2001/819 E., 2001/4917 K
  • YILDIRIM, M. (2011), Gayrimaddi Haklar ve Vergilendirilmesi, Ankara.
  • YAVAŞ, S. (2006), Türkiye’de Gayrimaddi Hakların İrdelenmesi ve Vergi Mevzuatı Karşısındaki Durumu, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Bursa.
  • Franchise İşlemlerinin Türk Vergi Mevzuatı Açısından Değerlendirilmesi, Erkan KIZIL https://vergiraporu.com.tr/upImage/org/135f448.PDF

[1] Osman Berat GÜRZUMAR. Franchise Sözleşmeleri ve Bu Sözleşmelerin Temelini Oluşturan “Sistem”lerin Hukuken Korunması. Beta Yayıncılık. İstanbul 1995.3.

[2] Türk Dil Kurumu. Yabancı Kelimelere Karşılıklar. TDK Yayınları. Ankara 2002. 45.

[3] ULAŞ, s.19-20; ARSLAN, s.27; GÜLER, s.31; ŞİMŞEK, s.86.

[4] SARISOY, Taner, Tüm Yönleriyle Franchising, For Faiting, Factoring, Leasing İşlemleri Vergi Muhasebe Uygulamaları, Maliye ve Hukuk Yayınları, Ankara, 2011, s.13; GÜLER, s.13; TOPÇU, s.12.

[5] İRGE ERDOĞAN, Burcu, Milletlerarası Özel Hukukta Franchise Sözleşmesine Uygulanacak Hukuk, Onikilevha Yayıncılık, İstanbul, 2016, s.5.

[6] KIRCA, Franchise Sözleşmesi, s.10.

[7] Yargıtay 19. HD., 25.06.2001 T., 2001/819 E., 2001/4917 K.

[8] https://www.rekabet.gov.tr/Dosya/kilavuzlar/dikeykilavuz-pdf

[9] KÖSE, Yasemin/ERDOĞAN, Sedat (2008), Franchising Sistemi, Türleri, Vergilendirilmesi ve Franchising İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi, Mali Pusula Dergisi, Haziran 2008, S. 42, s. 96-97.

[10] https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/user_upload/Yararli_Bilgiler/amortisman_oranlari.pdf

[11] Begüm Dilemre. (2012). Gayrimaddi Hakların Vergilendirilmesi (Yüksek Lisans Tezi, Çankaya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü), s.93.

[12] YILDIRIM, M., age., s. 99.

[13] YILDIRIM, M., age., s. 99.

[14] YAVAŞ, S., age., s. 72.

[15] https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.3065.pdf

[16] https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.4.193.pdf

[17] Begüm Dilemre. (2012). Gayrimaddi Hakların Vergilendirilmesi (Yüksek Lisans Tezi, Çankaya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü), s.102.


Av. Gül ACAR (gul@cetinavukatlik.com)

Av. Alper ÇETİN (alper@cetinavukatlik.com)


Ofisimizin konu ile alakalı hizmetlerine ilişkin detaylı bilgi almak için: